SÖYLEŞİ: FRANÇOIS GEMENNE & SELCAN SERDAROĞLU POLATAY
06.05.2024 19:00
Söyleşi: “İklimin jeopolitiği: Sorunların kalbinde Akdeniz” François Gemenne & Selcan Serdaroğlu Polatay 6 Mayıs 2024, 19.00 Institut français İstanbul (Taksim) Institut français Türkiye sizlere, ekoloji ve çevre korunması alanlarında çalışan (üniversiteler, STKlar, araştırma merkezleri, belediyeler ve ulusal park ve koruma alanları) bilim insanları ve STK temsilcilerinin katılacağı “Akdeniz Baskı Altında” temalı bir seri söyleşi, atölye […]
Söyleşi: “İklimin jeopolitiği: Sorunların kalbinde Akdeniz”
François Gemenne & Selcan Serdaroğlu Polatay
6 Mayıs 2024, 19.00
Institut français İstanbul (Taksim)
Institut français Türkiye sizlere, ekoloji ve çevre korunması alanlarında çalışan (üniversiteler, STKlar, araştırma merkezleri, belediyeler ve ulusal park ve koruma alanları) bilim insanları ve STK temsilcilerinin katılacağı “Akdeniz Baskı Altında” temalı bir seri söyleşi, atölye ve sergi etkinlikleri sunuyor.
Bu kapsamda ağırlayacağımız bilim insanlarından ikincisi Çevre ve göç jeopolitiği alanında uzman olan Prof. François Gemenne. Gemenne, 6. IPCC raporunun (Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli Altıncı Değerlendirme Raporu) başyazarı. Ayrıca Sciences Po Paris ve Sorbonne dahil olmak üzere birçok üniversitede iklim politikası ve uluslararası göç konularında ders veriyor. Araştırmaları iklim ve göçün uluslararası yönetişimine odaklanan Gemenne, çevresel sorunlarla bağlantılı nüfus yer değişiklikleri, iklim değişikliğine uyum politikaları ve sığınma ve göç politikaları üzerinde çalışmıştır.
Söyleşiyi Galatasaray Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Selcan Serdaroğlu Polatay modere edecek. Polatay’ın çalışmaları Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma ve biyolojik bütünlüğün büyük ölçekli kaybının yarattığı sorunlar ışığında hareket etme kapasitesine odaklanıyor ve hem ekoloji hem de insan sağlığına vurgu yapıyor. Marmara Üniversitesi Frankofon Kamu Yönetimi Bölümü’nden mezun olan ve Strasbourg Üniversitesi’nde ekonomi doktorası yapan Selcan Serdaroğlu Polatay, IDDRI’de (Sürdürülebilir Kalkınma ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü) biyoçeşitliliğin uluslararası yönetişimi üzerine misafir araştırmacı olarak çalışmıştır. Araştırma alanları arasında gelişmekte olan ülkelerde sürdürülebilir kalkınmanın uygulanması, Latin Amerika siyaseti ve ekonomisi, uluslararası biyoçeşitlilik yönetişimi ve uluslararası ticarette işbirliği konuları yer almaktadır. Sürdürülebilir kalkınmanın yönetişimi, biyoteknoloji ve biyoçeşitliliğin uluslararası yönetişimi, ticaret savaşları ve çevre politikası konularında uluslararası ve ulusal hakemli dergi ve kitaplarda yayınları bulunmaktadır. Adım Sıfır Atık Derneği Yönetim Kurulu üyesidir.
Institut français Türkiye tarafından CNRS ve Adım Adım Sıfır Atık Derneği işbirliği ile düzenlenecek söyleşiye katılım ücretsiz, kayıt zorunludur. Söyleşi, Türkçe simültane çeviri ile gerçekleşecektir.
“AKDENİZ, BASKI ALTINDA BİR DENİZ” HAKKINDA
Etkinlik dizisinin devamında, multidisipliner bir bakış açısıyla üç ana tema etrafında tartışmalar düzenleyeceğiz: kıyı bölgesi yönetişimi, iklim sorunları ve biyolojik çeşitlilik kaybı ve ekolojik çöküşün sosyal sonuçları.
Tartışmalara ek olarak, Posidonia plantasyonunu yaygınlaştırma faaliyetleri, deniz biyoçeşitliliğine odaklanan atölye çalışmaları ve farkındalık yaratma etkinlikleri, deneyim paylaşımı faaliyetleri ve sanatın dönüştürücü gücünü Akdeniz’deki biyoçeşitlilik kaybıyla birleştiren eğitim programları gibi sosyal ve çevresel bir etkinin yaratılmasına ve yaygınlaştırılmasına katkıda bulunacak çok bileşenli, çok aktörlü bir proje öngörüyoruz.
Bu projenin amacı, 2025’te Nice’te yapılacak Birleşmiş Milletler Okyanus Zirvesi ve 2026’daki “Akdeniz sezonu” öncesinde deniz biyoçeşitliliği konusunda farkındalık yaratmaktır.
Akdeniz, 21 ülkenin kıyıdaş olduğu eşsiz bir doğal alan. Bu geniş denizel ekosistemin sağlıklı biçimde işlemesi, tüm kıyıdaş devletlerin işbirliği yapmasıyla doğrudan ilgili. Günümüzde bu işbirliği ihtiyacı her geçen gün daha fazla hissediliyor. Çünkü Akdeniz’deki dengeler bozuluyor ve Akdeniz çevresinde yaşayanlar için de hayat kalitesi düşüyor. İklim değişikliği sonucu su sıcaklığının artışı, nüfus yoğunluğu, doğal kaynakların aşırı kullanımı ve çevresel kirlilik nedeniyle Akdeniz’de büyük bir çöküşe doğru sürükleniyoruz.
Akdeniz, dünyadaki okyanusların yüzölçümünün %0.7’sine karşılık geliyor olmasına rağmen dünya fauna çeşitliliğinin %8’ine, flora çeşitliliğinin %18’ine, endemik çeşitliliğin ise %28’ine ev sahipliği yapıyor. Bu büyük zenginlik günümüzde iklim değişikliği nedeniyle tehdit altında. Zira doğal bir başat avcı olmaksızın Akdeniz’de bazı türler azalırken mavi yengeç, aslan balığı gibi istilacı türler artıyor. Deniz taşımacılığı, avcılık, açık deniz sondajları, yıkıcı turizm, kıyı şeridinin ve deniz yatağının yapaylaştırılması, kıyılarda atık yönetimi yetersizlikleri ile telürik kirlilik ve plastik kirliliği gibi nedenler, Akdeniz’de biyolojik çeşitliliği azaltıyor. Öyle ki türlerin %40’ı tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. 2023 yılında Akdeniz’de 500 milyon turisti ağırlama hedefi, maalesef optimist olmamıza pek de imkan vermiyor.
Günümüzde Akdeniz’deki deniz koruma alanları, tüm Akdeniz’in yalnızca %8’ine karşılık geliyor. İnsan faaliyetinin asgariye indirildiği alan oranı ise %0,04. Barselona Sözleşmesi çerçevesinde 21 kıyıdaş devlet, 2030 yılına kadar tüm Akdeniz’in, %10’u yüksek koruma olmak üzere en az %30’unun koruma altına alınması konusunda anlaştılar. Ancak doğru yönetişim araçlarının hızlı biçimde harekete geçirilememesinden ötürü deniz koruma alanlarında maalesef halen yüksek koruma sağlanamıyor.
Türkiye, olağanüstü bir biyolojik çeşitliliğe ev sahipliği yaparken aynı zamanda iklim değişikliğinden olumsuz etkileniyor. Pozidonya bitkisinin yeniden yerleştirilmesi, yasadışı balıkçılıkla mücadele ve ekolojik turizmin teşvik edilmesi gibi yerel girişimlerin hayata geçirilmesi bu bağlamda önem taşıyor. Ancak yerel ölçeğin ötesinde küresel bir sorun olan deniz suyu sıcaklığının artmasının yaratacağı sonuçlara nasıl uyum sağlanacak?
Artık biliyoruz ki insan faaliyetlerine bağlı nedenlerle iklim değişiyor ve küresel sıcaklıklar yükseliyor. Öyle ki Akdeniz’in dünyanın kalanından %20 oranda daha hızlı ısındığı belirtiliyor. Geri dönülemez noktaya gelmeden önce belki de iklim şüpheci yaklaşımı sorgulamaktan önce Akdeniz’deki ekosistemleri ve biyoçeşitliliği korumak üzere iklim duyarsızlığına karşı harekete geçmeliyiz.
Program:
2 Nisan: Franck Courchamp (Tevfik Fikret Lisesi, Ankara)
2 Nisan: Franck Courchamp (ODTÜ, Ankara)
6 Mayıs: François Gemenne & Selcan Serdaroğlu (Institut français Istanbul)
7 Mayıs: François Gemenne & Zeynep İnanç (Institut français Ankara)
9 Mayıs: Gilles Boeuf (Galatasaray Lisesi, Istanbul)
9 Mayıs saat 19.00 : Gilles Boeuf & Levent Kurnaz (Institut français Istanbul)
9 Mayıs: Gilles Boeuf (Pierre Loti Lisesi, Tarabya, Istanbul)
10 Mayıs: Gilles Boeuf & Zafer Kızılkaya (Izmir Ticaret Odası)
6 Haziran: Antoine Aiello & Frédérique Chlous & Madeleine Cancemi (Bodrum)
4 ve 5 Kasım : Edouard Bard